Yeni Vergi Paketi İçin Bir Öneri

Basında yer aldığı şekliyle getirilmesi planlanan vergi paketine bakınca faturanın son üç yılda yaşanan yanlış ekonomi politikasına ve onları yürütenlere değil, her zaman olduğu gibi vatandaşa çıktığı görülüyor. Pakette yer alan bazı düzenlemelere katılmak mümkün değil. Bahşişleri vergilendirmek vatandaşla vergi idaresi ve denetimini karşı karşıya getirmeye asla değmeyecek bir düzenleme. Yurt dışı çıkış harcının artırılması da yanlış. Böyle bir harç alınması baştan beri yanlıştı zaten. Vergi, vatandaştan kamu hizmetlerine katkı olsun diye karşılıksız alınır, buna karşılık harç, vatandaştan, aldığı kamu hizmetinin karşılığı olarak tahsil edilir. Vatandaşın yurt dışına çıkışında kamu kesiminin sunduğu bir hizmet yoktur. Pasaport düzenlemesinde zaten pasaport harcı alınmak suretiyle o hizmetin karşılığı alındığı için yurtdışı çıkış harcı dayanaksız bir tahsilat olmaktadır. Gelir ve kurumlar vergilerinde bazı istisna ve muaflıkların kaldırılması doğrudur. Bununla birlikte kaldırılması gereken istisna konut üzerinden alınan emlak vergisindeki istisna değildir. Derneklere, vakıflara yapılan bağışlardaki istisnalar kaldırılmalıdır. Çünkü bunlara istisna tanınınca o, bir bağış olmaktan çıkıp vergiden kaçınma ve göze girme aracı haline dönüşmektedir.  

Vergi paketinde eleştirilecek pek çok konu var ve bunu zaten vergi uzmanları ilerleyen günlerde gündeme getirecektir. Bir konu var ki üzerinde özel olarak durulması gerekiyor: Gider Bildirimi. Teklifte; “Risk analizi sonucu beyana tabi gelirleri ile yapılan harcamaları arasında %20’nin üzerinde uyumsuzluk olan mükelleflerden Özel Gider (Harcama) Bildirimi istenmesi ve aradaki farkın izah edilememesi durumunda ilgili hakkında vergi incelemesi yapılması, izah edilemeyen fark tutarlarının arızi kazanç olarak kabul edilerek gelir vergisi tarh edilmesi” öngörülmektedir.

Bu düzenlemeden anlaşılacağı üzere bu şekilde vergi salınabilmesi için bazı koşulların oluşması gerekiyor: (1) Her şeyden önce bir risk analizi yapılacak. Bunu kimin yapacağı, izne bağlı olup olmadığı, hangi kriterlere bakılacağı vb. gibi konuların metinde açıklaması yok. Muhtemelen sonradan çıkarılacak bir tebliğle belirlenecek. (2) Beyana tabi gelir ile giderler arasında % 20’yi aşan bir uyumsuzluk olması gerekiyor. Böyle bir oran niçin gerekli anlayamadım. Gelir ile gider arasındaki uyumsuzluğun % 20 ve altında olması farkın önemsiz olduğu anlamına mı geliyor? Bu ülkede açlık sınırının altında yaşayan insanlar varken böyle bir fark aramanın anlamı yok. (3) Böyle bir fark varsa mükelleften Özel Gider Bildirimi istenecek. Yani bu bildirim baştan gelir vergisi beyannamesiyle birlikte verilmeyecek. Bu, bence doğru yaklaşım değil. Servet ve Gider Bildirimlerinin en baştan gelir vergisi beyannamesiyle birlikte vergi dairesine verilmesi gerekir. (4) Gelir ile gider arasındaki farkın izah edilmemesi ve bunun üzerine mükellef hakkında vergi incelemesi yapılması gerekiyor. Oysa bütün bu incelemeler en baştan yapılıp mükellefe en sonunda sorulması gerekir. (5) Fark varsa bunun arızi kazanç olarak kabul edilmesi ve gelir vergisi tarh edilmesi gerekiyor.

Öncelikle 1984 öncesindeki durumu kısaca anlatayım. 31 Aralık 1960 tarihinde kabul edilen 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 114’üncü maddesinde şu hüküm yer alıyordu: “Yıllık beyanname vermek mecburiyetinde bulunan gerçek kişiler, her yıl verecekleri gelir beyannamelerinde, 116’ncı maddede yazılı servet unsurlarını bildirmeye mecburdurlar. Ancak, dar mükellefiyete tabi olanlarla, beyan edilecek gelirleri gayrimenkul sermaye iradı, ücret, götürü usulde tespit edilen ticari, zirai veya mesleki kazançlardan veya bunların toplamından ibaret olanlar servet beyanına tabi değildirler.” Kanunun 115’inci maddesinde de bildirilen servetin toplam değerinin bir önceki yıl beyannamesiyle bildirilen servetin toplam değerini aşması ve aradaki farkın iki dönem arasında elde edildiği beyan edilen gelirden fazla olması durumunda aşan gelir miktarının beyan edilmemiş gelir olarak kabul edileceği ve vergilendirileceği açıklanmaktadır. Bu uygulamada iki önemli noktaya daha dikkat çekelim: (1) Servet bildirimi yalnızca beyanname veren kişinin değil aile fertlerinin de servetini kapsayacaktır. (2) Servet bildirimi incelemesi yoluyla bulunan fark vergilendirilirken kaçakçılık cezası uygulanmayacaktır.

Bu madde 18 Nisan 1984 tarih ve 2995 sayılı kanunla yürüklükten kaldırılmıştır. O tarihten sonra servet bildirimi alınmamış, geçmişe ilişkin olarak alınmış olanlar üzerinden de inceleme yapılması olanağı kalmamıştır. Servet bildirimi ve onun tamamlayıcısı olan gider bildiriminin uygulandığı 1960 ile 1984 yılları arasında son derecede etkin olmuş iki müessesedir. O zamanın koşullarında servetler bugünkü kadar kayıt altında olmadığı halde Maliye Müfettişleri ve Hesap Uzmanları (servet bildirimi incelemesi yapmaya yalnız bu iki meslek mensupları yetkiliydi) tapu, emlak vergi daireleri, bankalar ile yazışarak servet denetimini yaparlar ve servetini, gelirini gizleyenleri ortaya çıkarıp vergi salarlardı. Bu iki bildirim, vergi dışılığı ve kayıt dışılığı büyük ölçüde engellerdi. Ne var ki Özal hükümeti, gelen baskılara dayanamayarak bu iki bildirimi de yürürlükten kaldırdı, böylece Pandora’nın kutusu açıldı ve Türkiye, giderek beyan edilmeyen servetlerin, son model arabalarla gezen, lüks yalılarda oturan ama asgari ücret kadar vergi ödemeyen, kara para aklayan insanların cirit attığı bir ülke haline geldi.

Türkiye’yi kara para cenneti olmaktan çıkarmanın, düzgün bir ülke haline getirmenin yollarından birisi servet bildirimi ve gider bildirimini 1960 yılındaki çerçevesinde geri getirmektir. Bunu yaparken 2023 yılı öncesinde bu şekilde servet artışıyla geliri arasında fark bulunanlar için bir af maddesi getirilerek” bu farkı kendiliğinden beyan edip farkın % 25’ini vergi olarak ödeyenler için geçmiş yıllar servet incelemesi yapılmaz ve ceza salınmaz” şeklinde bir hüküm getirilebilir. Bu yapılırsa hem ciddi miktarda vergi toplanması hem de bu tasarıda yer alan yurtdışı çıkış harcı, bahşiş üzerinden vergi alınması, gayrimenkul sermaye iradında istisnanın kaldırılması gibi götürüsü getirisinden fazla olacak maddelerden vaz geçilmesi mümkün olabilir.

1998 yılında dönemin Maliye Bakanı Zekeriya Temizel’in hazırladığı ve kamuoyunda nereden buldun yasası olarak adlandırılan yasa, Maliyeye, mükelleflerin servetleriyle kazançları arasındaki ilişkinin kaynağını ve fark varsa bunun vergisinin ödenip ödenmediğini araştırma yetkisi veriyor, servet incelemesinin benzeri bir mekanizma getiriyordu. 1999 yılı başından itibaren uygulanacak olan bu yasanın uygulanması 1 Ocak 2003 tarihine ertelendi, böylece seçimden sonra uygulamaya geçilecekti. Seçimi AKP kazandı ve ilk icraatlarından birisi olarak 9 Ocak 2003 tarihinde 4783 sayılı kanun ile bu yasayı yürürlükten kaldırdı.

Özetle servet bildirimi ve gider bildirimi uygulamaları 1960 yılındaki çerçevesiyle yeniden getirilir ve geçmişte oluşan farklar, vergisini ödemek kaydıyla silinirse bu yolla hem ciddi tahsilat sağlanır ve halkın tepkisini çekecek birçok düzenlemeye gerek kalmaz. Bu düzenleme aynı zamanda Türkiye’yi kara para, vergi dışı ve kayıt dışı işlemler cenneti olmaktan kurtarır, gri listeden de çıkmasını sağlar. Ne var ki 2003 yılında nereden buldun yasasına olan yaklaşımını dikkate aldığımızda AKP’nin bunu yapabileceğini sanmıyorum. 

Yorumlar

  1. akp nin 22 yıldır iktidarda olmasının nedeni oy verenlerin 4783 nolu kanunla ilgili durumları olabilirmi

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Olabilir, memleketin bu durumda olma nedeni de o olabilir.

      Sil
    2. Bir komşumuz var. Daha 4 yıl öncesine kadar 100 bin tl borç için kardeşleriyle kavga eden biriydi.
      Sonra adam yolunu buldu.
      Gitti Araba bir tane kozmetik dükkanı açtı.
      O gün bugündür her sene iki tane lüks villa alıyor. (Bodrum, Antalya, Balıkesir) Lüks arabalarla özel şoförlerle geziyorlar. Sürekli KIbrısa gidip geliyor.

      Dürüst esnafları tenzih ederim.
      Ama henüz 3 yıl önce açılmış bir araba kozmetik dükkanından senede 2 tane villa alacak kadar para kazanılabilir mi be kardeşim? Villaların her biri 20 milyon, 30, 40 milyon değerinde.

      Henüz paraları rulo yaparak saçlarına toka olarak takma aşamalarına gelmediler. Daha o aşamada değiller

      Ama yine de ben buradayım diye bağırıyorlar be abi. Görmemek için büyük çaba lazım.

      Ne bilim... Bazen sokakta çöp toplayan insanları görünce düşünüyorum.

      Yaşamak sadece kötülere mi helal? İyilere haram mı?

      Sil
    3. Bu ülkede servet ve sermaye ne zaman vergilendirildi?Yeni-sömürge ülkelerde sermaye vergi vermez.

      Sil
    4. Yarın bosuna şimşek ile özel bulusmuyor , chp nın de akp nın yandasları burdan gecınıyor ıkısı de ıstemez, özel zenginden alınsın dıyınce chp nın ıcerısınde catlak cıktı

      Sil
    5. Ben size daha bomba haberi vereyim:

      Çocuklarının eğitim masrafını, aldıkları cep telefonu, bilgisayar ve giyimlerini şirket gideri olarak göstererek vergi kaçıranlar var.

      Tekrar söylüyorum: Özel hayatlarındaki harcamaları şirket gideri olarak göstererek vergi kaçırıyorlar.

      Özel harcamalarını bedavaya getiriyorlar.

      Dikkat .....Dikkat!!!!!!!!!

      Sil
    6. 1960 ile 194 arasında servet beyanı ve gider bildirimi kaldırılana kadar vergilendirildi. Ben maliye müfettişiyken servet bildirimi incelemeleri yaptım ve farkları vergilendirdim. Maliye Müfettişleri ve Hesap Uzmanları bu incelemeleri hep yaptılar o dönemde ve fark çıkmışsa vergilendirdiler.

      Sil
  2. Emeğinize sağlık hocam

    YanıtlaSil
  3. Hocam, değerli yazınız için teşekkür ederiz. Hocam şahsen bir iktisatci olarak, Mehmet Şimşek'in göreve geldiği 2023 seçimleri sonrası ekonomi soylem ve uygulamalarini tamamen yanlış bulduğumu ve sonuçları da (TCMB rezerv artışı haricinde) çok başarısız bulduğumu ifade etmeliyim. Maalesef, sayın maliye bakanının medyada olsun, muhalefet cephesinde olsun gereksiz teveccüh gördüğünü, yeterince ve etkin bir şekilde elestirilmedigini düşünüyorum. Bence sayın Maliye Bakanı ekonomiyi yönetirken fazlasıyla kamu maliyesi gözlüğüyle bakıyor, vergi geliri artışına odaklanıyor.makro ekonomiye etkilere sanki duyarsız davranıyor. Bilmiyorum
    Siz Mehmet Simsek'in maliye ve ekonomi yönetimini ayri ayri nasıl değerlendirirsiniz? Saygılarımla.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Mehmet Şimşek bence yanlış söylemiyor, kendisine çizilen sınırlar içinde doğruyu söylüyor. Ama bu yeterli değil çünkü asıl çözümler o sınırların dışında. Ne var ki o sınırların dışına çıkmak çıkmak için yetkisi olmadığı kanısındayım. Bunu kendisi de biliyor tabii. O yüzden de o göreve gelmek istemedi, direndi.

      Sil
    2. Mehmet Şimşek her X mesajında, bir şeyler açıklıyor gibi yaparken, iyi görülecek şeyleri söyleyip öyle olmayanları es geçerek, ekonomiyle ilgili yanlış bir izlenim vermeye özen gösteriyor.
      Doğru olanı, yapılması gerekeni değil de , kendine konulan sınırlar içinde bir şeyler yapmak ve bunu açıklamamak dürüst bir tavır değildir.
      Onun geçmişteki ve şimdiki tavrıyla egemen sistemin ve sermaye sınıfının, yararına politikalar yürüttüğünü biliyoruz. Zaten mesleği ve uzmanlığı da mali sermayenin etkinlik alanıyla sınırlıdır. Ciddi kapsamlı bir ekonomi programı yapamayacağını bir yıllık çalışmasıyla zaten gösterdi. Yapmaya çalıştığı şey, artık doğru dürüst borç bile bulamaz hale gelmiş ülkeye, mali piyasalardaki kimi ilişkilerinden de yararlanarak, çok yüksek faile de olsa, biraz borç bulup günü kurtarmaktır. Onda da şimdiye kadar pek başarılı olmadı. Fahiş dolar faiziyle bir miktar tefeci parası geldi. Ekonominin kalıcı bir biçimde iyileştirilmesi zaten onun yapabileceği bir şey değildir. Yoksul ve emekçi kesimler de eğer onun umurunda olsaydı zaten o göreve getirilmezdi. Bundan farklı bir şeyi ondan beklemek zaten yanlıştır.
      Medyadaki, çoğu şirket danışmanı olan, çoğu muhalif görünümlü ekonomistler, adının anıldığı ilk günden beri onu övmekte yarışıyorlar. Bakalım bu vergi kanununu nasıl övebilecekler.
      Mehmet Şimşek seçimden evvel göreve gelmek istemedi ve gelmedi, çünkü seçimi muhalefetin kazanması büyük olasılıktı. Muhalefet o seçimi kaybetmek için elinden gelen her şeyi yaptı ve başarılı oldu. İktidar seçimi kazandı. Mehmet Şimşek de, alkışlarla, güle oynaya ekonominin başına geçti.

      Siz saygı duyduğum çok nadir ekonomistlerdensiniz. Bu yazıyı yayınlayacağınızı sanmam. Yazmamın nedeni de bir tür dertleşmek.

      Sil
  4. Hocam , 6 milyon memur var , 1 milyonu sahaya insin kayıt dışı diye bir şey kalmaz . 22 senedir nakliyeciyim , bizim sektörde kim ne iş yaptırıyor , karşılığında ödemesini nasıl istiyor , fatura veriyor mu vermiyor mu bunu ben biliyorsam VD memuru da biliyor .
    Bu konuyu Cimer'e de yazdım , Noterlikler de bu işe birebir şahittir ; Ticari araç alım satımında , Örneğin 2020 Model İveco Kamyon 1 milyon lira , alıcı satıcı bu fiyatta anlaştı , Notere gittiler , Noter araç cinsini TSB Kasko Değer Listesinde koduna bakar Kasko Değer listesi 700 bin lira der , piyasa Kasko değer listesi kdv dahil %70 den alım satıma alışmıştır . Yani Notere bu araç 490 binden satıldı gösterilir . ( Eğer kurumsal şirket değilsen , normal bir nakliyeci esnafsan , senden bunu herhangi bir galerici aldığında ya da sen galeriden ticari araç aldığında , aracı kasko değer listesindeki fiyatı x %70 , kdv dahilden satılır , bu kanundur , aksini göremezsiniz ) 490 binden faturası kesilir , kdv si 490 bine göre hesaplanır , kalan bakiye önceden elden ödenirdi ( araç fiyatları 50-100 bin olduğu dönemler ) şimdi , ibana gönder yapılır . Hangi ibana alan ya da satanın değil üçüncü şahsın ibanına .
    Alın size en büyük vergi kaçırma işi .
    Bunu ben biliyorum da VD bilmiyor mu ?
    Bu işlemin benzeri konut - arsa alım satımında yaşanmıyor mu ?
    Kulağı tersten tutmaya gerek yok .
    Onlarca benzer vergi kaçağı , kayıt dışı örnek gösterebilirim .
    Memlekete önce hukuk lazım

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. 1 milyon memurun sahaya inmesine gerek yok. On bin vergi müfettişi gereken yetkiyle donatılsa ve işin içine siyaset girmese olay çözülür.

      Sil
    2. Hocam herkes ülkenin nasıl bir garabet içinde olduğunu biliyor. Sadece bilmesi gereken tek adam bilmiyor.

      Sil
    3. Sadece bilmesi gereken tek adam bilmiyor. Ben bu cümleye uyuz oluyorum. O tek adam her şeyi de biliyor her şeyin de farkında canım kardeşim ve bile bile yapıyor. Zaten her şey o tek adam böyle istediği için böyle oluyor. BUNU BİLMEYEN SİZSİNİZ. Tek adamın her şeyi bile bile yaptığını bilmeyen tek insan siz olabilirsiniz :-)
      M.D.

      Sil
    4. Muvaffak GÖZAYDIN23 Haziran 2024 13:17

      Kayıt kayıt kayıt . Kayıt yapmak bugün çok kolay . Bakın 85 milyon kişi nasıl kayıt altına alındı . 40 milyon konut nasıl kayıt altına alındı adres sistemi. Daha kayıt altına alınacak çok şey var ama eğer hükümet izin verirse . Bakın Sayın Bakan Şimşek kiracıları davet etti . Kiranızı bildirin dedi . Kayıt altına alacak oldu kimsenin sesi çıkmadı . Halbuki en az 3 trilyon TL lık kira geliri kaçağı var .Hesabı da çok açık 8 milyon konut 6 milyon ofis kirada Konut 15.000 TL/ay , ofis 23.000 TL / ay Tam 3 trilyon TL yıllık kira hasılatı var % 15 i vergi olsa 500 milyar TL eder . Geçmiş 5 yıda da ceza dahil 500 milyar TL olsa toplam 3 trilyon TL vergi eder. Bunu kaçıran da 14 milyon ev sahibi ofis sahibi vatandaş .Üstelik bunun suçlusu belli tahsili kolay

      Sil
    5. O tek adam yalnızca bilmiyor, o tek adam o garabetlerin mimarı.

      Sil
  5. Anladığım kadarıyla akp çıkardığı yasalarla hırsızları korumuş, çalmayı kolaylaştırmıştır. K.Derviş döneminde çıkarılan ihale yasasının da icabına bakarak kendisine bağlı iş adamlarını ihya etmiştir.

    YanıtlaSil
  6. "...getirisi götürüsünden fazla olacak maddelerden..." => götürüsü getirisinden fazla olması gerekmiyor mu üstad?

    YanıtlaSil
  7. Buradan Devletime sesleniyorum. Dediğim şeyi yaparsak çok büyük gelir elde edeceğiz.

    Yabancılara vize uygulamasını Amerika'nın yaptığı gibi internet sitesi üzerinden yapın.

    Başvurunun tamamlanması için 50 ya da 100 dolar gibi bir ücret talep edin. Başvuru kabul edilsin ya da edilmesin para geri iadesi olmamalı. Tıpkı Amerika'nın yaptığı gibi.
    Buradan inanılmaz gelir elde edeceksiniz.

    100 dolar istersek gelmezler demeyin. Bu parayı vermemek için gelmeyen turist zaten ülkeye para bırakmak için gelmiyordur.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Turist gelsin de para bıraksın diye vize uygulamıyoruz ki ücret alalım.

      Sil
    2. Öneri güzel. Yabancılara vize uygulamak yerine kendi vatandaşına vize uygulayan tek ülke olma yolundayız.

      Bizimki turizm değil kesinlikle.

      Sil
    3. emreozk. Çok doğru söylediniz.
      Yabancılardan vize ücreti olarak 100 dolar alacağımıza, kendi vatandaşımızdan 100 dolar alıyoruz. (3000 tl çıkış ücreti 91 dolar ediyor)

      Kendi kalesine gol atan futbolcular gibiyiz.

      Sil
  8. Teşekkürler Sn. Hocam,
    Gelir dağılımı adaleti sağlanmadan her türlü gelirden vergi alınması saçma diye düşünüyorum. Yoksa tabii ki vergi gelirden alınır alınmalıdır.
    Bir de ve de öncelikle dolaylı vergilerin azaltılması da şarttır diye düşünüyorum, bilmem haklı mıyım?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. İkinci cümlenize katılıyorum. Dolaylı vergilere değil dolaysız vergilere dayanmak lazım.

      Sil
    2. Eskiden maliye dersinde, okutulurdu, dolaylı vergiler adaletsizdir olabildiğince az olmalıdır, vergi gelirlerinin % 30'undan fazla olmamalıdır diye.
      Kimi ekonomik verilerden falan haberim olsun diye, ben her gün Bloomberg HT izlerim. Uzun yıllardır o "anlı, şanlı" ekonomist, maliyeci profesörlerin ağzından ne dolaylı vergilerin oranından söz edildiğini, ne de onların çok yüksek olduğunu duymadım. Neoliberal şenlik bitti, ekonomi battı, rezalet ayyuka çıktı, bir yıldır falan, şimdi lütfen dolaylı vergilerden, yüksekliğinden falan söz edenler oluyor.

      Sil
  9. Millet çalıp oynamaya başladı. Bundan sonrası tehlikeli. Başımızdakiler dikkatli olsunlar diyorum hocam. Umutlar bitince herkes elindekini sonuna kadar harcıyor.

    YanıtlaSil
  10. Hocam, eskiden bordrolu çalışan; maaş pirimini aldığı ücretten almak için mücadele ederdi. Şimdi, beni asgari ücretli göster, hem çok vergi veriyorum hem sigorta pirimi ödüyorum, zaten emekli maaşında da kayda değer bir fark yok; aradaki farkı bana elden ver diyor. Kısacası maaşlı çalışan bile kendince vergi kaçırmaya çalışıyor. Bu çürümenin önüne nasıl geçilir?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Devleti yönetenler adil değilse toplumun düzelmesi imkânsızdır.

      Sil
    2. Avukatlar vergi odemiyor yapilandirilir, faiz az, ne kadar geç o kadar iyi diyiyor biz kofteciyiz simdiye kadar aksatmadik. Yani kofteciyiz avukattan daha durust.. Vb.

      Sil
    3. Balık baştan kokar hocam,yönetenlerde bu toplumdan çıkıyor sonuçta,her ikisi de birbirinin aynası.

      Sil
    4. Devlet istemese bir kişi, bir kuruş vergi kaçıramaz. Vergi kanunları eskiden beri vergi kaçırılabilecek şekilde yapılır ve özellikle açık bırakılmış yollardan vergi kaçırılır. Muhasebecilerin marifeti aslında budur. Dünyadan haberi olmayanlar dışında herkes bunu bilir. Garibanlar vergi verir, onların en aptal olmayanları da yalan dolanla birkaç kuruş vergi kaçırabilirse sevinir.

      Bugün artık vergi kaçırttırma dönemi bitti. Büyük şirketler eskiden vergi kaçırışlarına bakıp, nelerle uğraşıyormuşuz deyip gülüyordur. Şimdi devir, "vergi istisnaları" devri, milyarlık "vergi afları" devri.
      Devlet artık vergi kaçırttırmak gibi demode işlerle uğraşmıyor. Büyük şirketlere ve "nedense imtiyazlı"(!) kimi semirtilmiş şirketlere, teşvik, vergi iadesi, 40- 50 yıllık faizsiz alacak ertelemeleri yoluyla her yıl birilerine devletin milyarları peşkeş çekiliyor. Bu rakamlar bilinir ama nedense telaffuz edilmez. Muhalefet partileri, Ana muhalefet bile bu tür konuları konuşmayı sevmez. Değişim geçirip yenilenmiş, birinci parti olmuş, "ümid-i vatan" ana muhalefetimizin de bu konuları konuşmayı sevmediğini görüyoruz. Çay alım fiyat, buğday alım fiyatı, asgari ücret gibi konuları konuşmak daha çok yakışır bizim politikacılarımıza.
      Zavallı halk da, kiralık evden atılacak mıyım, yarın ekmek alabilecek miyim diye düşünerek kurbanlık koyun gibi kaderini bekler. Arada biraz eğlensin diye ona istakoz hikayeleri falan anlatılır, İstanbul'un nüfusunun dörtte biri kadar olan küçücük bir Kafkasya devletinin takımına gol atmışız diye milli sevinç duyması öğütlenir. Devletimiz onları çok, çok sever.

      Sil
  11. Selâmlar saygılar hocam. Biz ülke olarak yangın çıkmaması için önlem almıyoruz, Yangın çıktıktan sonra nasıl söndürüleceğinin telâşını yaşıyoruz. Bu durumu daha önceden öngören bir akıl yokmuydu koca Türkiyede. Ben bile etrafıma yıllarca bu gelecek günleri anlattım. Sizi de neden kimse dinlemiyor? Onu hiç ama hiç anlamıyorum.

    YanıtlaSil
  12. SAYIN HOCAM, DEVLET ZENGİNDEN VEYA ÜST SINIFTAN VERGİ ALIRKEN NEDEN KORKUYOR.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Devlet değil iktidarlar korkuyor, çünkü kendileri de o sınıfa giriyor kısa sürede.

      Sil
    2. Devlet değil iktidarlar korkuyor, çünkü kendileri de o sınıfa giriyor kısa sürede.
      Pek çok konunun tek cümlelik özeti olmuş hocam. Saygılar.
      M.D.

      Sil
    3. Kapitalist sistemde sermaye sınıfından az vergi alınırsa, sermaye sınıfı semirir ve o paralarla Manoco'da ıstakoz yemez, yatırım yapar diye bir şehir efsanesi vardır.
      Aslında yatırım bankadan alınan krediyle yapılır. Kendi parasıyla yatırım yapanlara işi bilen burjuvalar güler.

      Osmanlı'da pek çok sebeple burjuva sınıfı pek yoktu. Var olan az sayıda burjuva da Kurtuluş Savaşı sonrasında mübadeleyle yurt dışına gitti. O nedenle devlet yatırım yapacak milli bir burjuva sınıfı yaratmaya çalıştı. Bir Ankara bakkalı olan Vehbi Koç Türkiye'nin ilk burjuvası oldu. Zenginden az vergi alınmasının temel nedeni budur. Bu politika devlet beslemesi yoz bir burjuva sınıfı oluşturdu ve bu politika günümüze kadar sürdü. Artık para daha gelişmş tekniklerle zenginlere aktarılıyor.

      Sil
  13. Garsonun bahşişinden nasıl vergi alacaklar? Tip kutusu her hafta açılırken, vergi müfettişleri de orada mı olacak :) Maden faciasına neden olan işletme geçmişte vergi affına tabi tutulmuştu. Bunları affedin, geçmişte yaptığınız yanlışların bedelini vatandaşa ödetin, garsonun bahşişine bile göz dikin. Ne adil bir dünya. Gelişmiş ülkeler bu düzenlemeleri nasıl yapıyorlar? Nasıl yıllardan beri tartışmalara mahal vermeyecek şekilde bu işleri sistematiğe dökmüşler? Biraz kopya çekmemiz gerekmez mi? Fakat biz uygulamaları belli bir zümreyi korumak adına yaptığımız için (adilane yapmadığımız için) kopya çekme zahmetine girmemize de gerek kalmıyor.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Birçok restoranda artık bahşişler hesapla birlikte kredi kartıyla ödeniyor ve sonra bu bahşişler restoran sahibince çalışanlara paylaştırılıyor. O durumda vergi alınması mümkün.

      Sil
    2. Hocam garson bahşişinin vergisine göz dikmişlerse bu iş çoktan bitmiştir.

      Sil
    3. Adsız garsonların aylık bahşiş tutarı 100.000 iradan fazla . Hesap adam başı 2.000 lira bahşiş 200 lira 15 kişiye hizmet etse bahşiş 3.000 lir/gece ayda 100.000 lira Ben Muvaffak GÖZAYDIN

      Sil
  14. Mahfi bey, emin olmak için soruyorum.

    Şu, "komplo teori"si mi:

    Dünya nüfusunu azaltmayı amaçlayan elitler, hangi siyasi ideolojiye angaje olurlarsa olsunlar farketmez bütün ülkelerdeki zengin sanayii şirketlerinin elit patronları ile toplantılar yapıp [Sadece "ABD & Avrupa" ile sınırlı değil; "Çin" gibi, "İran" gibi otokrat ülkelerdeki zengin elitler de dahil olmak üzere];

    Fabrikaların bacalarından atmosfere gaz salınımını kasıtlı olarak yükselterek ve tabiatın her çehresini hızlı bir şekilde tahrip ederek "küresel ısınma"yı hızlandırıp,

    Böylelikle yüksek sıcaklara adapte olamayan insanların dünya genelinde yığınsal olarak, toplu hâlde ölmeye başlaması ile,

    "Dünya nüfusunu azaltma projesi"ni gerçekleştirmeyi plânlıyorlarmış.

    Yorumunuz nedir?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Kendileri Mars'ta yaşamadığına ve bu gazlardan onlar da etkileneceğine göre bu anlattığınız zırva bir komplo teorisi bile olmaya layık değil.

      Sil
    2. Hayret millet akıllandı . Çocuk yetiştirmek pahalı diye kadınlar doğum yapmakdan vaz geçdi. Vallaha vaz geçti Doğurganlık 2,4 den 1.5 e düştüm Artık nüfus artmıyacak .

      Yani işsizlik düşecek
      ,Okul, hastane, yol, l,iman, ihtyacı azalacak
      Bütçe dengeleşecek
      trafi azalacak rahat işe gideceğiz
      Vay emekli sayısı artacakmış , artsın anasını satayım , zengin gençler onları rahat besler ve verimli hale getirir . Vallah bu milletin bukadar akıllı olacağını hiç zan etmiyordum

      Brovo bize . Ben Muvaffak GÖZAYDIN

      Sil
  15. Hocam mesele dayanağa ihtiyaç duymuyor olmaları ve dayanağın sorgulanmıyor olması zaten.

    Dokunulmazlar var. Dokunulabilirler var. Dokunulmazlara dokunulmuyor. Dokunulabilirlere dokunuluyor.

    Sonuçta fatura hep aynı kesime kesiliyor.

    Teşekkürler

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Evet çünkü en örgütsüz olan kesim o kesim. Sesleri çıkmıyor. Eskiden iyi kötü güçlü sendikalar vardı şimdi onlar da yok.

      Sil
  16. Müesses nizam nereden buldun yasası nın uygulanmasını istemiyor 2003 de iptal etdirmişler Türkiyenin belini düzeltememesinin nedeni bu yasanın uygulanamamasıdır bir tarafda 10bin TL ye yaşamaya çalışan 10 milyonlarca vatandaş diğer tarafda şımarıkça yaşayıp 12bin TL içkili sofraya pahalı yunanistan daha ucuz oraya gideceğiz diyenler Türkiyede halkın bu tepkisizliği ezikliği hala akp biraz sus parası verse yine akp ye oy verme eğiliminde olunması çok düşündürücü.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Evet zaten servet bildirimi ve gider bildirimi de zaten 1960 darbesinden sonra askerlerin iktidarda olduğu dönemde çıkarılmıştı.

      Sil
  17. Bu tür haksızlığı önleyici yasaları uygulamak Akp’nin hiç işine gelmez.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sadece AKP'nin değil pek çok siyasal partinin işine gelmiyor. Servet Bildirimini 1984'de Özal kaldırmıştı.

      Sil
  18. Müteahhitlerden silinen vergi kadar gelir elde edebilecek bir paket için uğraşılıyor sanırım. Önerim çocuklara verilen bayram harçlığından vergi alınması.. Yazınız için sağolunuz..

    YanıtlaSil
  19. Hocam emeğinize sağlık. Önerdiğiniz şeyler yapılsa eminim 3-5 yıla kalmaz bu krizin etkileri biter . Ama iki nedenle umudum yok
    1- bunu yapmasi gereken siyasi irade maalesef sermaye grupları karşısına almak istemez
    2- kamu oyu bu konuda gereken desteği vermez . Çünkü toplum örgütlü degil.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sağ olun.
      Haklısınız, o nedenle bunlar yapılamaz hatta Mehmet Şimşek'in önerdiği bir çeşit mahcup gider bildirimi uygulaması maddesi bile meclisten geçmez diye düşünüyorum.

      Sil
  20. Hocam hazine faizleri yüksek tutmak için fazladan borçlanıyor. Ben hesabını yaptım gelen vergi gereksiz borçlanma faizi ne gidiyor. Hazinenin vazifesi piyasa faizi belirlemek değildir.ihtiyaçne kadarda okadar borçlanılır.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bu arada ihtiyaç da çok yüksek. Çünkü bütçe açığı geçen yılın iki katı ve bu yıl merkez bankası kârı da yok.

      Sil
  21. Hocam faiz indirimiyle ekonomiyi ateşlemenin zamanı geliyormu?

    YanıtlaSil
  22. Sayın Hocam Cezalar da inanılmaz artırılıyor. Bu gidişle Mali Müşavirler toplu olarak iş bırakacak. Bu konuyada dikkat çekmek için yazdım.

    YanıtlaSil
  23. Yazınızın ilk cümlesinde belirttiğiniz şekilde "faturanın her zaman olduğu gibi vatandaşa çıktığı görülüyor" . Devletin borcu olmaz vatandaşın borcu olur (alıntıdır) .

    YanıtlaSil
  24. Hocam, Cumhurbaşkanı maaşından gelir vergisi kesiliyor mu?

    YanıtlaSil
  25. Sayın hocam kanaatimce herkes mali gücüne göre vergi ödemeli, istisnalar olmamalı. Bu çok kazananın çok, az kazananın da az ödemesi demek. Bence servet ve gider bildirimine gelmeden kayıtdışı ile etkin mücadele, etkin vergi denetimleri ve de etkin tahsilat projeleri sorunu büyük çoğunlukla çözecektir diye düşünüyorum. Bu durumda servet de vergisi ödenmiş, kazançların bir yansıması olarak uzun vadede sorunun kaynağı olmaktan çıkabilecektir.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bu dediklerinizi herkes kabul ediyor gibi görünüyor ama sıra kendisine gelince karşı çıkıyor.

      Sil
  26. Değerli hocam,
    13 milyon sığınmacının ülkemize yüklediği maliyet, arz talep dengesizliği ve hükümetin bu konudaki tavrının enflasyona etkisi ne kadardır?

    YanıtlaSil
  27. Bu kadar uğraşmaya gerek yok. Nakit ödemelere %30 komisyon getirilsin. Bankaya yatan paradan %30 komisyon alınsın , bu komisyon, kayıt dışı vergisi olarak devlete aktarılsın. Maaşlar, kiralar, sgk primleri,elektrik, su,telefon faturaları, araba, ve gayrimenkul satış ödemeleri bankadan yapılsın. 1 kuruş vergi kaçağı olmaz. Para alış verişinin olduğu her yer, vergi dairesi gibi çalışır.

    Sen gittin migrostan 100 tllik alış veriş yaptın, eğer bankadan ibanla ya da kredi kartıyla ödemezsen, 130 tl ödeyeceksin. Migros, bunu bankaya yatırınca hesabına 100 tl geçecek. 30 tl, devlete vergi olarak gidecek.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. derdiniz nedir? Vatandaşı daha da ezerek ne amaçlıyorsunuz? %30 nedir ya, yüksek gelir grubuna, yüksek kar eden şirketlere dokunulmasın, sorun alt gelir grubunun vergilendirilmesindeki az vergi oranı mı demek istiyorsunuz nedir?

      Sil
    2. Süper bir öneri. Eğer bu uygulanırsa, direk vergilerin oranı %100 e çıkar, dolaylı vergilerin oranı sıfıra bile inebilir. Hatta gelir vergisi oranları bile 10 puan 15 puan indirilebilir. Ülkede kayıt dışı ekonomi oranı çok yüksek.

      Sil
  28. konu ile alakalı değil ama çok teknik detaya girmeden şebeke suyundan vergi alınmasını öneririm bu vergi bireyin günlük kullanımı batı ölçülerinde bir kişinin 250 litre kabul edilerek bunun üzerinde sarfiyatın yüzde 300 -500 hatta 1000 katı vergi alınmalıdır.
    Türkiye şehirleri içme suyu kalitesinde çeşmelerinden su üreten bir ülkedir. Bu suyun kullanımı vahşice yapılmaktadır. Arabalar yıkanmakta çimler sulanmakta (Çim bu ülkenin bitkisi değildir Erzurum'da bahçeye çim ekip çeşme suyu ile sulayamazsınız hatta kuyu bile açıp sulayamazsınız Ankara'da Adana'da urfa'da Diyabakır'da hipodrom kurabilirisiniz ama çim koşuları yapamazsınız. hatta stadyum bile yapamazsınız)
    Bu ülke de çeşme suyu içmeyip damacana ile su almak züppeliktir.Eğer gerçekten su kalitesi çok kötü ise bunu düzeltmeyen belediye bunu düzeltmeyen kurum büyük kötülük yapmaktadır.
    Su yoksunluğunun ülke geleceğindeki etkilerini Ali Ekber Yıldırım TEMA Vakfı yapmaktadır.
    Şebeke suyu yeraltı suyu kullanımından acilen çok çok yüksek düzeyde vergi alınmalıdır.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. elektrik ve su da bir kaç yıldır kademe uygulaması var zaten.

      Sil
  29. Biz de bir vergi işleri bir de telif hakları ve fikri mülkiyet işleri her zaman had safhada "gevşektir," bazen bir celallenirler, ama hep yanlış adreslere giderler düzgün istihbarat kayıt yoktur , göreceğiz bakalım, İnşallah iyi iyi olur bu sefer

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Mernis projesi ve edevlet sonrası pek çok bilgi ve veri artık kayıt altında. Geçmişte bu dedikleriniz mazeret oluşturuyordu ama bugün artık oluşturmuyor.

      Sil
  30. Bunları ben krize girince annesini babaannesini karısını dövüp kolundaki bilezikleri alan kötü çocuklara benzetiyorum hayırsız evlat gibi ?? 🤣

    YanıtlaSil
  31. Ülkede birçok iktisat fakülte var birçok insan ders veriyor birçoğu öğreniyor ama ders bitince kitaptaki gerçeklik sınavı geçmek için.

    Dersten sonra herkes hayatın gerçeği ile daha çok kazanmak için çalıyor sistem insanları ittiriyor garip bir etki bu hoca öğrenci farketmez derste doğru olanı anlat dışarı çıkınca herkes aç göz dolandırıcı belediye başkanı olmak için bile kırk takla atıyor.

    Doğruları bilmek önemli değil uygulamak önemli demekki yönetenler doğruları uygulamıyor uygulanmasını istemiyor.

    Bu hızla giderse toplum hızla dinsizleşir zaten inancı olan kalmadı. Umarım dinsiz olunca hakkını aramayı öğrenirler. Dinde teslimiyet var madem dinsizken belki daha güzel olur umuduyla yaşıyoruz.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Hollanda ateist oranı %50 yi geçen ilk ülke oldu. İskandinav ülkelerde bu orana giderek yaklaşıyor. Türkiye de en son %16 oldu diye biliyorum. Dinsiz bence kesinlikle daha güzel olur. Bu ahlaki çöküntü bu kadar sözde dindarlıkla oluyorsa, dinsiz daha kötüsü olamaz. Ayrıca en azından din pazarlanabilir, satılabilir siyasi bir mal olmaktan çıkar.
      M.D.

      Sil
    2. Ben 1 senedir hollanda da yasamaktayim. Din ile ilgili muslumanlar harici kimse konusmuyor..neyse masallah masallahhh diyelim🤩

      Sil
  32. Sizce 2003"de yürürlüğe girmeden iptal edilen nereden buldun kanunu, yurtdışına servet transferi yoluyla sonunda AKP'yi iktidara getiren ekonomik kriz sürecini beslemiş - uzatmış olabilir mi?

    YanıtlaSil
  33. hocam 22 yıldan bu yana palazlanıp lüks arabalarda dolaşanların, kat yat sahibi olanların hemen hemen dörtte üçü arsa/arazi rantı zengini. Yani AKP'li belediyelerden ya da Çevre Şehircilik Bakanlığından sağlann imar avantalarıyla köşeyi dönmüş hacılar. kalnlar da uyuşturucu ,vb. yasa dışı iş/ticaretler ile elde edilen gelir/servetlerdir.

    YanıtlaSil
  34. Muhteşem üstad,yazılarınızı ilgiyle ve beğenerek okuyoruz bunları kitap halinde yayınlamayı düşünürmüsünüz ?

    YanıtlaSil
  35. Bu yorum yazar tarafından silindi.

    YanıtlaSil
  36. Hocam bu yıl için öngörülen bütçe açığı 2 trilyon liranın üzerinde. Vergileri artırmak nereye kadar devam edebilir. Neden gideri azaltma yoluna gidilmiyor da bütçe açığı vergilerle kapatılmaya çalışılıyor. Mesela merkezi bütçeden ödenek alan tüm kurumların ödeneği %20 azaltılsa maaşlar iyi kötü ödenip zorunlu kamu hizmetleri görülse üstünü de kamu tasarruf etse olmaz mı? 2 trilyonluk açık böyle çok daha kolay kapanır. Asgari ücretle geçinen insanların her ay yaptığı şey daha zor. Yoksa yeni vergilerle toplanan paranın verimsizce harcanacağı alanlar yine bulunabilir.

    YanıtlaSil
  37. uzun süre mühendislik yaparak çeşitli sektörlerde çalıştım , harcama ve ithalat döngüsü üzerine gözlemlerimi paylaşmak istiyorum 1) Kilit sektörler belirleyip oralara daha fazla yatırım ayrılması gerekiyor. Sanayi tarafı örneğin toplu dönüşüm geçirmeli ve markalaşma yaratamamış firmalar daha fazla vergi ödemeli. Ben şahsen olaya sadece kazanç tarafından değil , belirli süre inovasyon yaratmamış firmaların cezai amaçlı daha fazla vergi ödemesi açısından da bakıyorum. Vergideki xx sektörü veya geliri, şu kadar vergi ödesin şeklinde rakamlara takılmak doğru değil. Yıllardır tekstil sektöründe pek markamız yok. Üretim, fabrikalaşma yerine kore, singapur gibi yarı iletken - elektronik alanlarına sert şekilde yatırımların kaydırılması gerektiğine inanıyorum. Hazır 90'lara geri döndük, o zaman söylenen ama yapılmayan atılımların bir kısmını yapabiliriz. Gelişmemiş veya gelişmekte olan sanayi tarafı için örneğin , togg gibi markaların bu kadar desteklenmesi biraz riskli. Modüler, girişimciliği ve niyetleri ön plana çıkaran bir kurallar döngüsü ile vergi konuları birleşmesi bence daha doğru. Her şeyi sayılara indirgemek mantıklı değil. Zaten @mahfi beyin yazdığı akpnin çıkardığı çözümler dayanaksız ve sorunları arttıran parametreler içeriyor. çözümler kısa ve orta vadede bazı değişiklikler ile kolayca gelebilir ama uzun vade için reform şart. Bu işlere hemen başlamazlar ise beklemek (şu anki gibi kontrpiye'de kalmak) daha kötü. Vakit kaybediliyor. Akp nin hedef koymakta ve ölçümlerde beceriksiz olduğunu düşünüyorum.

    YanıtlaSil
  38. Değerli Hocam,
    Her zaman ki gibi harika yazınız için teşekkür az. Bilime dayalı, verilerle analiz yapan sayısı sürekli azaldığı için önerim şöyle:
    Bence bu vergi paketi eksiksiz geçmelidir. Oy vererek bu yönetimi seçenlerle beraber bunları yaşamalı ve daha da dibe vurmalıyız. İnsanları ellerindekinden de olmalı, kaybı maksimumda hissetmekle kalmamalı; bizzat yaşamalı ve belki, pişmanlık hissetmeli. Başka türlü değişim olasılığı düşük görüyorum. (Umarım Anayasa Mahkemesine iptal davası açılmaz)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Aslında bu yorumunuza tamamen katılıyorum hatta (bende bordrolu çalışıyorum ama) tüm bordrolu çalışanlara asgari ücret dahil, "vatanseverlik vergisi" yada "din-iman vergisi" adı altında gelir vergisine %10 luk bir ek vergi daha koyalım. Vergi isimlerini bilerek böyle seçtim. Bakalım kimler itiraz ediyor. Böyle hayatla ölüm arasında boğaz tokluğuna yaşamakla olmaz. Vatandaş açlıktan ölüme iyice yaklaşmalı. Belki o zaman akıllanır yada akıllanmıyor sa da açlıktan ölür vebali olan bir oy eksilmiş olur demokrasimizden :-)

      Sil
  39. Sayın Eğilmez

    Reklam olsun diye yazmıyorum.

    Sizce, bu uygulama, yaygınlaşmaya başlar mı?

    "8 Temmuz 2024 itibariyle **** marketlerinde nakitle ödeme devri kapanıyor. Market girişlerine koyulan duyuru panolarında 'sadece kredi & banka kartı ile ödemeye geçilecektir' ifadeleri yer alıyor."

    Kaynak:
    http://x.com/gidaajansi/status/1804794092926140439

    Konu hakkında birkaç cümle yazar mısınız lütfen?

    YanıtlaSil
  40. "Anayasa Mahkemesi",

    "Merkez Bankası",

    "Hazine ve Maliye Bakanlığı",

    "Milli Eğitim Bakanlığı",

    "Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu",

    "Bankalararası Kart Merkezi",

    "Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu",

    "TÜBİTAK",

    "Barolar Birliği",

    "Tabipler Birliği",

    "TÜSİAD"

    gibi oluşumlar, Türkiye'ye ayak bağı olmuyor mu Mahfi bey?

    Bunlar kapatılsa, Türkiye şaha kalkmaz mı?

    YanıtlaSil
  41. Metin analizi yapmak, kanun maddelerinin gölgede kalmaya müsait kısımlarını bile didik didik edip dikkatinizi daima açık tutmak; acaba "maliye müfettişi" olmanızın getirdiği bir özelliğiniz mi?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sanırım bunlar maliye müfettişliği mesleğinin bana armağanı.

      Sil
  42. "Memleketin neresinde ciddi bir sorun varsa, oraya maliye müfettişlerini gönderiniz."

    Mustafa Kemal Atatürk

    YanıtlaSil
  43. İşletmelerin tamam, kredi kartı ile alış verişi kabul etmeleri gerekir. İşletmenin insiyatifine bırkılmamalı. Son zamanlarda, enflasyon etkisi ile kredi kartı kullanımı arttı. Buna mukabil, İşletmeler sisteme girmemek için kredi kartını kabul etmemeye başladılar. Bunun kararını İşletme vermemeli devlet vermelidir. Sistem içinde kalmayı sağlamak için para küpurunu arttırmamak gerekir. Yeni 500 TL 1000 TL 5000 TL lik kupür gibi. Bunlar çıkınca Bankacılık sistem dışına itiliyor olacak. Bir çok firma nakit elden ticaret yaptıklarından vegiyi doğuracak bir işlem gözükmediği için olması gerekenden daha az vergi veriyorlar.
    Hocam doğrumu düşünüyorum.

    YanıtlaSil
  44. Bayram tatilinde anladım ki ; Trafiği tıkayanlar Memurlar ! mış...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Yeni Vergi Paketi İçin Bir Öneri
      Benim tek bir önerim var. Bütün paket çöpe atılmalı. Bundan sonra hiç bir kurum, kuruluş yada şirketin VERGİ BORCU SİLİNMESİN. 32 Mİlyar dolar vergi borcunu, benim alacağımı milletin alacağını sen nasıl silersin, sonrada dönüp aynı parayı benden tahsil etmeye nasıl kalkarsın?? Sen nasıl bir iktidarsın?? Kaldı ki o da kaçıramadıkları yada kaçırmayı unuttukları vergi, birde kaçırdıklarını düşünün. Kaçak neredeyse orayı tıkamak gerekir. Kaçak bordro mahkumu vatandaşta değil ki?? Kimin vergi borcu varsa bırak silmeyi 1 yıl süre verilip hala ödenmezse tüm mal varlığına maliye tarafından haciz konarak dondurulsun. En küçük esnaf bile, kasap alışverişini market alışverişini gider olarak gösteriyor. Büyük şirketleri hiç saymıyorum bile. Şirketin arabaları var cep telefonları var bilgisayarları var her şey gider. Bakıyorsun yıllık kar sıfır. 3 yıl üst üste ödediği vergi, çalışanlarının 3 yılda ödediği toplam vergi altından kalan tüm şirketlere kayyum atanıp patronları da vergi kaçakçılığından içeri atılsın. Özel vergi mahkemeleri kurulsun. Vergi kaçırmanın cezası Al Capone gibi Alcadraz hapishanelerine tıkılmak olsun. Yok kayıt dışını azaltalım, yok çok kazanandan çok vergi alalım herkesi fakirlikte eşitleyelim. Çok kazanandan çok vergi dedikleri bordrosu yüksek olandan daha fazla vergi ve fakirlikte eşitlenme. Tek öneri yeter. İktidar elini bordrolu çalışan sıradan vatandaşın cebinden çeksin, dönsün de tek kuruş vergi ödemeden çuvalla kazananların tepesine çöksün. Ama bunu kim yapacak??

      Sil
  45. Savaştan çıkmış oluruz,ülke nüfusunun yarısını etkileyecek 1 deprem afet olur bu vergilerin hepsi kabul edilir ve tüm ülke 3 5 sene katlanırız.22 sene ülkeyi yönetip,ilk başa geldiklerinde de bugüne göre çok çok iyi 1 ekonomi devralıp son 5 6 senede bilime içime ekonomik kurallara ters politikalar uygulayıp alım gücü düşmüş,kur neredeyse 30 kat artmış,tek haneli enflasyon 3 hanelere gelmiş,TCMB rezervleri erimiş,hane halkı borçlanma,verdikleri hiç bir hedef tutmamış Kişi başı gelir,GYSH,ihracat hedefleri vs,gelinen noktada belli bir kesim 10 para kat zenginleşmiş dönüp biz yedik içtik gelin sofrayı beraber kaldıralım diyorlar.
    Çok uzun yazdım, bir de sorum olacak Mahfi hocam:Bu kadar vergi artışı enflasyonu arttırmazmı?mesela ev sahibine gelecek %20 stopaj kira fiyatlarını arttıracak bu da enflasyonu tetiklemezmi?

    YanıtlaSil
  46. Değerli Hocam,bana Hazine ve Maliye'nin tek çatıda birleşmesi zaten fikren dahi çok yanlış geliyor. Lütfen yanlış anlamayın sizin zamanınızda Müsteşarlık olan Hazine'nin şimdi bakanlığa çıkarılmış halinden çok daha fazla saygınlığı vardı. Bu paket çok eksik olan bazı hususları yakalaması hariç, kamu maliyesinin iyileştirilmesinden daha çok bir fon yönetimin kar maksimizasyon planı gibi duruyor. Gelir belli olmadan veya istisna alt sınırı kaldırılarak peşin vergi tahsilatı gibi uygulamalar da IMF stand-by yapsa isyan edilirdi, oy endişesi bile taşıdığından emin değilim, ner dersiniz?

    YanıtlaSil
  47. Sayın Mahfi Hocam, servet vergisi olarak mesela hazine arazilerine gece konarak , daha sonra seçim süreçlerindeki imar aflarıyla bir anda apartmanda 20 30 40 50 60 daire sahibi olanlar, avm hissesi sahibi olanlar, residans hissesi sahibi olanlar veya tatil köyü hissesi sahibi olanlar da var. Bunlardan vergi almak yerine vatandaşın yillarca tasarruf ederek biriktirerek, borç alarak, kredi ödeyerek aldığı evleri yegane vergi kaynağı olarak göstermeleri kesinlikle hiç adil değil. Oteller mesela zaten turizm teşviginden dolayı ilk açıldıklarında 3 sene falan vergiden muhaflar sonraki senelere bakıyorsun vergi levhasında zarar ediyor gözüküyorlar. Herşeydahil turizm sistemi varken ayda 100 kg tereyağ harcaniyorsa 1000kg harcandı gösteriyorlar, ayda 2000 litre meşrubat harcandiysa 20000 litre harcandı gösteriyorlar. 1000 tavuk yediyse 10000 tavuk harcandı gösteriyorlar. Temizlik için 100litre dezenfektan harcandiysa 1000 litre gösteriyorlar. Senede 1000 yatak örtüsü kullanılamaz hale geldiyse 10000 yatak örtüsü harcandı gösteriyorlar ve sonunda zarar edip vergi vermiyorlar. Dahası turizm sezonu başlarken otellerin yerli ve yabancı üreticiden tedarik ettiği toplu sebze,meyve, kırmızı et, Beyaz et, deniz ürünleri sebebiyle gıda enflasyonu da artmıyor mu? Bu ürünleri oteller soğuk hava depolarında aylarca tutuyorlar.Turizm mevsimi bitince de ellerinde kalmışsa büyük şehirlerdeki marketlere ve toptancilara satıyorlar. Bazı tekstil firmaları da uzak dogudan bangladesten , Pakistan'daki aldıkları ürünlere Türkiye'de markasını basıyor ve hatta bunları ihraç etmiş gibi gösterip daha sonra denizden botlarla geri getirip yurtiçinde tekrar satıyorlardır. Uzakdogudan ithal ettiği ayakkabının sağ tekini istanbul limanına, sol tekini izmir limanına getirtip hurda ihalesine girip iki çifti toplayıp vergisiz yurticinde satiyorlardır. Sonra da vergi vermemek için konkordato ilan ediyorlardır. Hatta milliyetci gözüküp yeni parti kurup milletvekili bile seçiliyorlardır. Hatta gazete sahibi bile oluyorlardır ve hergün ev sahiplerini yerip ev kiralarıyla ilgili kiraciları kışkırtıyorlardır. Bu adamlardan vergi almayı denesinler hiç denemiyorlar. Siz de Devlet Bahçeli Bey gibi Gazi Üniversitesi'nde Doktora yapmışsınız belki arkadaşınızdır veya siz oradayken Devlet Bey de orada öğretim görevlisiydi belki de , siz ona böyle rakip milliyetçi partilerde vergi vermemek için 40 takla atan işadamları olduğunu söyleyebilirsiniz. Devlet Bey de kapsayıcı adil bir vergilendirme yasası çıkarılması için iktidara yol gösterebilir. Bu arada Inferis adlı romanınizi aldım ve okumaya başladım. Beklentilerimin üzerinde güzel bir polisiye roman olmuş. Henüz bitirmedim fakat kurgu ve anlatımı ve de bilgi ve fikirsel olarak çok başarılı bulduğumu epey sürükleyici bir roman olduğunu söylemek isterim.

    YanıtlaSil
  48. Küresel efendiler önce kredi kartlari uygulamalariyla olmayan paralari harcatirlar sonra da aslinda olmayan ama harcayarak bizlerin bir nevi oluşturduğu parayi faiziyle geriye çağırırlar. Ülkemizde emisyon ile harcama cok cok azdir. Ne kadar borclanma yaparsak o kadar para vardir ama kaydi olarak tabii ki reel olarak değil. Aslinda bize verilen sanal paradir ama geri istenirken somut para istenir. Rezerv para sistemi dunya tarihinde olmuş ve olabilecek en buyuk soygundur.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Küresel efendiler söylemi basit bir komplo teorisidir, insanlar kendi beceriksizliklerini örtmek için böyle dış güçler masalları uydururlar. Önce kendimize bakmamız ve nerede hata yapıyoruz sorusunu sormamız lazım.

      Sil
  49. Eğer bir ulke parasini kontrol edemiyorsa diger hicbir alanda kontrolü sağlayamaz kolay kolay. Ve merkez bankasi bağımsız degilse diger kuruluslarin da bagimsiz olmasi imkansiza eş değerdir.

    YanıtlaSil
  50. Bende bir vergi önermek istiyorum:
    Gurbetçi vatandaşlarımız da elini taşın altına koysun: Yurda her girişlerinde Vatan Toprağına Ayak Bastı Harcı (€3000), çıkarkende anavatandan uzaklaşma harcı (€1000) ödesinler. 🤑😇🤑

    Her sokak röportajı fırsatında ahkam kesiyorlar. Gümrükten geçip toprağı öpeni bile izledim. şimdi elini taşın altına koyma vakti gelmedi mi?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Gurbetci kardeslerinin 4000 eurosunu alinca senin iyiligine gidecegini dusunmen bile milletcilik zehriyle alakali.. 4 yerine 6 yapsaydin da trnin yüzde 60inin senelik kazanci belli olsaydi

      Sil
  51. Hocam yazınız için teşekkürler. Carry Trade olayının sonuna doğru ülkeden döviz çıkışı olduğu taktirde vatandaşın bankadaki döviz mevduatına erişimi sıkıntıya girer mi? Önlem alınması için yastık altına çekmek mantıklı olurmu?

    YanıtlaSil
  52. Vergi düzenlemesinde geri alınan ve aynen bırakılan maddelera bakınca yapılan işlemin fedakarlık payını yine alt gelir gruplarına bıraktığı görülüyor. Zaten eşitsiz olan gelir dağılımının adaletsiz bir müdahale ile avantajlı grupları kayıracak şekilde düzenlenmesi çok politik bir sorun olarak göze çarpıyor. Yarasına tuz basmamak için kıvrandığımız küçük bir ekonomik elitin yerine milyonlara bir çimdik atıyoruz. Ama bu küçük görünen müdaheleler adalet duygusunu zedeliyor, inanca ve umuda ket vuruyor

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Evet, her şey baştan tahmin ettiğimiz gibi gelişiyor.

      Sil
  53. Hocam değerli yazınız için teşekkürler. Nacizane bir önerşm olacaktı. Mümkünse yazılarınızda yorum yap kısmını yazının hemen altında sabitleyebilir misiniz ? Keza fazlaca yorum olduğundan yorum yaz kutucuğunu bulmak zor oluyor.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Onu nasıl yapacağımı bilmiyorum bir soruşturayım bakayım.

      Sil
  54. Değerli hocam, önerdiğiniz servet ve gelir bildirimi hesabi 2023 ten itibarenmi yapılacak yoksa daha eski senelerede uygulanacakmi? Geçmişte olan af uygulamaları var, bunları tekrar gözden geçirmek mümkünmü?
    Yazınız için teşekkürler ve saygılarımı sunarım.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Eski yıllarda edinilmiş servetler de gelir beyanlarıyla karşılaştırılmalı ve fark varsa vergilendirilmeli. Mükelleflere bu farkı kendiliğinden beyan edip % 25 vergisini ödemeleri halinde geçmiş dönemlerin incelenmemesi imkanı verilmeli.

      Sil
  55. Kaynak teorisinden net artis teorisine gecmek lazim. Lakin ulke tek bir kisi tarafindan yalan yanlis yonetiliyor. Oy ver vergi verme mantigi egemen. Bu kisi 38 yasinda gencecil onsanlari gozgore gore depreme rahmen siyasi rusvetle emekli etmedi mi? Bu ulkeye buyuk kazik azildi.

    YanıtlaSil
  56. Hocam bu güzel yazı için teşekkürler. Vergi paketinde yer alan düzenlemelerin çoğu, özellikle dar gelirli vatandaşa yük bindiriyor gibi görünüyor. Servet ve gider bildirimlerinin geri getirilmesi, kayıt dışı ekonomiyi kayıt altına almak için etkili bir çözüm olabilir. Ancak, geçmişte bu konuda yapılan girişimlerin akıbeti dikkate alındığında, siyasi iradenin bu adımları atabileceğine dair şüphelerim var.

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

Kapitalizm

Paradan Para Kaybetme Dönemi

Lozan Antlaşması 2023'de Bitecek, Biz de Madenlerimizi Çıkarabileceğiz!